ETH Zurich’teki Block Research Group (BRG) ve Zaha Hadid Architects Computation and Design Group (ZHACODE) tarafından incremental3D (in3D) ve Holcim ile iş birliği içinde tasarlanan ve geliştirilen 3D baskılı köprü Striatus merak uyandırıyor.
Türünün ilk örneği olarak tanımlanan köprü, geleneksel yapı tekniklerini gelişmiş hesaplamalı tasarım, mühendislik ve robotik üretim teknolojileri ile birleştirerek oluşturuldu. Striatus Köprüsü şu anda Venedik Mimarlık Bienali sırasında Kasım 2021’e kadar Giardini della Marinaressa’da görülebilir.
3D Baskılı Köprü Striatus Özellikleri
Holcim CEO’su Jan Jenisch, Dezeen’in yapı malzemeleri şirketi için hazırladığı bu videoda 3D baskılı beton köprü Striatus’un performanstan ödün vermeden daha az malzemeyle nasıl inşa edileceğini göstermeyi nasıl amaçladığını açıklıyor.
Proje, geleneksel yöntemlerden çok daha az malzeme kullanan ve demonte edilebilen ve geri dönüştürülebilen betonla yeni bir bina inşa etme yolunu göstermeyi amaçlıyor.
Holcim CEO’su Jan Jenisch İsviçre’deki merkezinde çekilen videoda, “Striatus, beton için dijital, çevresel açıdan gelişmiş ve döngüsel tasarımlı yeni bir dil kuruyor. Maksimum güç için minimum miktarda malzeme ile betonu en iyi şekilde kullanır” diyor.
Kemerli köprü, her biri herhangi bir takviye veya bağlayıcı olmadan yalnızca sıkıştırma yoluyla yerinde tutulan 500 kat betondan basılmış 53 oyuk bloktan yapılmıştır.
Tasarımcılara göre, bu yaklaşımın geleneksel inşaat yöntemlerine göre bir takım faydaları var: Köprüyü oluşturan blokların içi boş olduğu için çok daha az malzeme kullanılıyor.
Jenisch, “3D beton baskı, estetik veya performanstan ödün vermeden malzemeleri yüzde 70’e kadar azaltabilir. Karmaşık altyapı projelerinden uygun fiyatlı konutlara kadar, daha azıyla daha fazlasını inşa etmek için sonsuz olanaklar sunuyor” dedi.
Çoğu 3D baskı teknolojisinin aksine Striatus, tek tip ve paralel olmayan katmanları yazdırabilen özel bir baskı kafasına sahip altı eksenli robotik kol kullanılarak basıldı. Bu, yapısal olarak herhangi bir takviye olmadan kullanılabilen kemerli bileşenlerin yazdırılmasını sağladı.
Köprüyü güçlendirecek herhangi bir metal veya yapıştırıcının olmaması, köprünün kolayca sökülüp yeniden kullanılabilmesi anlamına gelir. Ayrıca köprünün tüm yapısı betondan yapıldığından, yere indirilebilir ve geri dönüştürülebilir.
Jenisch, “Yalnızca sıkıştırma yoluyla, takviye, yapıştırıcı ve bağlayıcı olmadan bir arada tutar.” dedi.
