Arif Hikmet Koyunoğlu merak edilen isimler arasında bulunmaktadır. Malatyalı bir aileden gelen Koyunoğlu aslen İstanbul doğumludur. 1889 senesinde dünyaya gelmiştir. Babası Dinçer Koyunoğlu da zamanın önemli mimarları arasında bulunmaktadır.
“Hâfız Receb’in mahalle mektebinde” ilk tahsil hayatına başlamıştır. Özel Mekteb-i Osmaniye’de ilk okul eğitimini tamamlamıştır. Lise eğitimini de Vefa Lisesi’nde başarılı bir öğrenci olarak bitirmiş bulunmaktadır. 14 yaşında babasının vefat etmesi sebebiyle ailesine bakmak gibi önemli bir görevi üstlenmiştir.
Vefa Lisesinde okuduğu zamanlarda geceleri çalışarak ailesine bakmaya çalışmıştır.
Arif Hikmet Koyunoğlu Hayatı ve eserleri
1908 yılında Hoca Ali Rıza’nın önerisi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu Sanayi-i Nefise Mektebine mimarlık eğitimi için hazırlanmıştır. Sınavlara girmesi neticesinde bu sınavlardan birinci olarak çıkar. Dönem içerisinde sınıfında tek Türk kendisidir. Sınıfında 40 kişi bulunmaktadır.
Bunların 38 tanesi Ermeni’dir. 1 Mısırlı Arap ve kendisi ile birlikte tahsil hayatını bu sınıf içerisinde geçirmektedir. Betonarme, sanat tarihi, inşaat, kat-ı ahsar ve kat-ı ahşap dönem içerisinde okulda okutulan dersler içerisinde yer almaktadır.
1912 Senesinde Balkan Savaşı’na katılmıştır. Bu sebeple okul hayatına bir süre ara vermek zorunda kalmıştır. Daha sonradan Sanayi-i Nefise Mektebi’nin 3. Sınıfından tekrardan okuluna geri dönmüş ve başarılı bir şekilde eğitim hayatını tamamlamıştır. Zamanının son derece önemli isimlerinden ders almıştır.
Hocası Mongeri’den Arif Hikmet Koyunoğlu son derece büyük destek görmüştür. Hocasından neredeyse her söyleşisinde ayrıntılı bir şekilde bahsetmektedir.
Zamanında yaşanabilecek tüm sorunlarla karşılaşmış olmasından dolayı oldukça büyük bir tecrübe edinmiş ve hayatta kendi çalışması ve başarısıyla ayakta kalmayı başarmıştır.
Mimarlık alanında ki başarılarının yanı sıra aynı zamanda fotoğrafçılık noktasında da başarılı bir kişidir. Belirli bir dönem geçimini bu iş üzerinden de sağlamıştır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile mimarlık mesleği münasebetiyle birden çok kez görüşme fırsatı bulmuştur. Zamanın önemli eserlerinde imzası bulunmaktadır. Etnografya Müzesi kendisini Atatürk ile tanıştıran ve samimiyetini ileriye götüren eseri olarak bilinmektedir.
Ayrıca kendisinin çalması sırasında Paşa’nın kendilerini ziyaret ettiği ve Atatürk Orman Çiftliğini burada planladığını belirtmektedir.