İleri düzey mimari görselleştirme, pek çok mimarlık ofisinin yüksek rekabet koşullarında ihtiyaç duyabileceği şey olarak karşımıza çıkıyor.
Sketch Up, 3Ds Max, V-Ray, Lumion vb. gibi çizim – modelleme programları yardımıyla hazırlanan mimari görselleştirme çalışmaları herhangi bir mimari projeyi olduğundan daha karmaşık, daha efektif kimi zaman da daha dikkat çekici ve işverene karşı mimarın işini kolaylaştırabilecek şekle sokabiliyor.
Mimari görselleştirme, gerçekten mimarın işi midir?
Mimarın görevi en basitinden yapıyı tasarlamak. Yapının inşa edilebilmesi için gerekli olan teknik çizimleri, döküman, detay gibi daha çok uygulamaya yönelik işi kolaylaştırıcı argümanları hazırlamak. Tabi bu tanımı, sınırlayıcı – basit ve yavan bularak beğenmeyenleriniz de olacağından geçtiğimiz günlerde arkipedya’da paylaştığım TDK’ya göre mimar tanımı yazımda bahsi geçen sosyal medya paylaşımları üzerinden siz de kendi yorumlarınızı kafanızda şekillendirip burada veya o yazıda yorumlarınızla paylaşabilirsiniz. Hatta işi biraz daha ileri götürüp arkipedya’ya üye olarak içerik ekle sayfasından makale hazırlayarak konuyu daha da dallandırıp budaklandırabilirsiniz de..
Neyse, konumuza tekrar dönecek olursak..
Mimarın asli görevlerinden biri olmamasına karşın >>en azından şahsi görüşüm bu yönde<< , ileri düzey mimari görselleştirme alanına ilgi duyanlar için bir mimar olarak dikkat çekici özelliklerde olduğunu düşündüğüm bazı görselleştirme örneklerini paylaşacağım.
Yukarıdaki görselleştirme çalışmaları Minsk merkezli Cylind mimari görselleştirme ajansına ait. Portfolyo sayfasındaki örnekleri kıskanmamak elde değil. Ancak bir süre sonra bu kıskançlık yerini hayranlığa bırakıyor.
“Render” kavramı..
İleri düzey kavramından farklı sonuçlar çıkarmaya gerek yok. Aslında izleyiciye doldurmaları için sunulan boş bir kağıt ve kalem sunan çalışmalar olduğunu söyleyebilirim.
Neredeyse hepsinin ortak yönü herşeyi tamamlamayan, yer yer karakteristik öğeler içeren, yüksek dozda; konsept – kurgu barındıran ve fikrin – işin önüne geçtiği, estetik kaygı taşıyan grafik değeri yüksek çalışmalar..
Yani bir sürü bileşeni içerip tek bir potada eritme vasfıyla mimarlığa çok da yakışan bir alan. İşin ileri düzey kısmı yoruma açık olarak kalsa da görselleştirme çalışmalarının olmazsa olmazlarından biri demekki görselleştirmeyi yapanı adeta yönetmen koltuğuna oturtması..
Elinde Starbucks kahvesiyle hafif yağışlı bir havada şemsiyeyle yürüyen bir iş kadını unsuru, yolların ıslaklığı, gölgeler, yapının dışında kalan hemen herşeyin muğlaklığı hatta yapının içindeki insanların dışarıdan bakanlara binanın yaşayan – canlı – aktif olduğunu söylemesi..
İleri düzey mimari görselleştirme konusunda ülkemizde de çok güzel işler çıkaran firmalar var. Bir kaç tanesiyle çalışma fırsatı da buldum. Tasarımda yaparken bunu amaçlamamıştım ama gerçekten bu yönünü keşfetmemi de siz sağladınız dedirten olaylar yaşadım.
Mimari görselleştirme sizce mimarın işi midir? Veya yalnızca mimarın işi midir? Sürece grafik tasarım, sanat yönetmenliği, geniş sanat ve kültür birikimi dahil olmuyor mu? Son olarak Cylind Görselleştirme ofisinin çalışmaları hakkında aynı şeyleri mi düşünüyor sunuz? Fikirlerinizi aşağıdaki yorum bölümünden paylaşabilirsiniz.