Eğrisel cephe hareketleri, alışılageldik mekan organizasyonu ve iç mekan algısını kıran tasarımları çok sote, sofistike ya da özel projelerde görüyoruz. Parametrik mimari anlayış için çok sığ ve sınırlı bir giriş yaptığımın farkındayım. Amacım zaten bunun tanımı ya da ne olduğuyla ilgilenmek olmadığından bu durumu önemsemiyorum. Bence siz de öyle yapın ve okumaya devam edin.
Parametrik tasarımların ne kadar heykelsi, ikonik ya da mimarlığı bir ürün haline getiren felsefe olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun yaygınlaşmasının önündeki engel bir çeşit mahalle baskısı olabilir mi?
En basitinden en ufak estetik kaygı taşıyan yapısal unsurların maliyet artıracak özellikleri bu unsurlara bir fonksiyon yüklenerek çözülemez mi?
Frank Gehry mimarlığı diye de bir çeşidi var bunun. Aşağıdaki örnekten daha iyi anlayabilirsiniz.
Tabi biraz fazla drama sosu eklenmiş ve mizah boyutu ağır ama yaklaşık olarak böyle gerçekteki durum.
Metrekare hesabı, alanlar, taks, kaks, çekme mesafeleriydi, çıkmaydı.. Bir anlamda çıkmaza girer bütün kanunlarımız bu tür yapıların hayata geçirilmesi esnasında.
Ancak desteklenir, farklı ve özgün çalışmalar “estetik komisyon” gibi saçmalıklardan arınık gerçek akil kişilerce hazırlanacak modernize edilmiş yönetmeliklerle büyütülür, duyurulur ve teşvik edilirse modern dünyaya daha çok ayak uydurabiliriz.
Malzeme ve taşıyıcı sistemin zorluklarını, bu tür yapıların uygulama esnasında iyi hesaplar yapılmadığında yaşayacakları sıkıntıları, yazımın başında da belirttiğim gibi maliyeti artıran özelliklerini de düşündüğümüzde neden yaygınlaşamadığını anlayabilirim.
Geleneksel tarzda inşa edilmiş yapıların daha doğrusu inşa edilecek yapıların bile kösteklendiği düşünüldüğünde daha önümüzde kat edilmesi gereken çok yol var diyebiliriz. Tabi, istisnai durumlardan geleneksel yapıların planlı alanlar imar yönetmeliğiyle bazı küçük teşviklere sahip olacağını da unutmadan ekleyeyim.
Herşeyin konut geliştiricilerin insiyatifinde, tekelinde olduğu bir dünyadan sevgilerle..