Sultanahmet Meydanı’nın yapımı sırasında bazı mimari detayların (bilinçli ya da bilinçsiz) göz ardı edilmesi, yeni mimari ile eski mimari arasında uyumsuz bir görünümün ortaya çıkmasına neden oldu. Mimar ve kent plancısı Selahattin Tüysüz tarafından Twitter’da paylaşılan yazı dizisinde, meydan aksının 1.5 derece kayması ile ortaya çıkan tabloya dikkat çekildi.
Tüysüz’ün açıklamalarına göre Sultanahmet Meydanı’ndaki yeni yapılaşmada spina duvarına paralel bir tasarım yapılması gerekirken bu detay göz ardı edildi. Yüzyıllık tasarım hatası olarak tanımlanan bu durum ise ortaya böyle bir tablonun çıkmasına neden oluyor.
1934 yılında havadan çekilen bir fotoğraf ile spina aksı ile meydan arasındaki uyumsuzluk net bir şekilde gözler önüne serilmiş durumda. Bölgede meydan yapımı öncesi 1901 yılında bir çeşme için proje geliştirilmişti. Bu projede dahi spina aksı merkez olarak kabul edilerek bölgede bir uyumun olması sağlandı. Ancak Sultanahmet Meydanı gibi bölgenin çehresini tamamen değiştirecek bir çalışmada böyle bir detaya dikkat edilmemesi ya da bu detayın atlanması, bölgenin kaderini doğrudan değiştirecek bir hataya da imza atılmasına neden olmuş durumda.
Minyatürk’te Aks Eğimi Göz Ardı Edilmiş
Bölgenin Minyatürk’te yer alan özel tasarımında ise yüzyıllık hataya yer verilmemesi dikkat çekiyor.
Düzenleme öncesi ve sonrasındaki görüntüler ise şöyle;
Tarihi kalıntılar ve tarihi belgelere göre hipodrom için yapılan çalışmalar ise şöyle;
Mimar Selahattin Tüysüz’ün sosyal medyada tarihi belge ve fotoğraflar ile paylaştığı bu durum, pek çok Twitter kullanıcısının dikkatini çekmeyi başardı. Kullanıcılar her gün gördükleri bir bölgedeki bu küçük detayı görünce duruma şaşırırken, bazı kullanıcılar ise Sultanahmet Meydanı’nın İstanbul için çok önemli bir bölge olduğu ve ortaya çıkan aks eğikliğinin yüzyıllık hata olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.
Nasıl ya? İnanılır gibi değil…
— Mehmet Berksan (@mehmetbrksn) January 8, 2022
Ve bu haliyle korunması gerekli bir Kültürel miras durumu ortaya çıkarır ve tasarım hatası olarak adlandırılması kanımca doğru değildir. Bize düşen görev bu tabakalaşmayı ve kimliği küçük dokunuşlarla muhafaza etmek ve anlaşılır kılmaktır.
— Can Binan (@CanBinan) January 8, 2022
